ESTETİK GÜLÜŞ TASARIMI
Güzel bir gülümseme için, ağız yapınız, diş görünümünüz uygun olmayabilir.
Günümüz teknolojisi ile çeşitli problemlerden dolayı gülümsemekten çekinen kişiler, son derece çekici gülümsemelere kavuşabilmektedir.
Son dönemlerde göz alıcı, iri dişler yerine, doğal görünümlü, çekici gülümsemeler tercih edilir hale gelmiştir. Gülümsemek insanoğlunun sahip olduğu önemli özelliklerden bir tanesidir. Estetik olarak, gülüşü ile karşısındaki insanları etkileyen kişiler hep özenilen kişiler olmuştur. İnsanlar artık sadece doğallıkla gerçek güzelliğin elde edilebileceği sonucuna ulaşmıştır.
GÜLÜMSEMEKTEN KORKMAYIN
Saatlerce konuştuğunuz bir kişiye anlatmak istediklerinizi anlatamaya bilirsiniz. Ancak öyle durumlar vardır ki bir gülümseme karşınızdakine çok şey anlatır. Gülümsemekten çekinen kişiler, karşısındaki kişiye de huzursuzluk verir. Gülümsemekten çekinmeyen ancak problemi bulunan birisini gördüğümüzde ise bu problemin nedenini bulmaya çalışırız. Bu durumda karşımızdaki kişi ile olan iletişimimizde de kopmalar oluşacaktır.
Çekici bir gülümsemede ise beyniniz o kişinin hoş bir gülümsemesi olduğunu kaydeder ve dikkati gözlerine yönlendiririz. Bir anlamda karşınızdaki kişi için gülümsemeniz sınavdan geçmiştir. Hiç bir şey sağlıklı ve ışık saçan bir gülümseme kadar, kişiliği, enerjiyi ve güveni ifade edemez. Eskiden çürüğü olmayan bir ağız her şey iken. Şimdilerde sağlıklı ve estetik bir ağız her şey haline gelmiştir.
GÜLÜMSEMENİZİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
1.Yaş
2.Cinsiyet
3.Dudaklarınız
4.Diş etleriniz
5.Yüz şekliniz
6.Dişlerinizin şekli sıralanışı ve renkleri
Diş ve ağız estetiği konusunda kişinin yüz şekli, ten rengi, cinsiyet, dudak, diş eti şekli gibi unsurları göz önüne alınır. Uzun bir yüz şekline sahip kişiye yine ince uzun dişler yapılırsa yüzü olduğundan da uzun gözükecektir. Bu durumda daha geniş karemsi dişler kullanarak yüzün uzunluğu gizlenebilir yada çok yuvarlak, şişman yüzlü bir hastaya.uygulanan ince uzun dişler onu daha ince gösterecektir. Diş yapıları vücudunuzun genel görünüşüne sandığınızdan daha fazla etkide bulunmaktadır.
GÜLÜMSEMENİZİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
1. YAŞ
Aynaya baktığınızda kendinizi yaşlı mı görüyorsunuz? Yüzünüzün çok değiştiğini, yaşlı hissetmemenize rağmen görüntünüzün yaşlandığını fark edebilirsiniz ama böyle görünmek zorunda değilsiniz!
Kırışık önleyici kremler, kozmetik malzemeler, cilt gerdirme operasyonları gibi pek çok işlem olduğunuzdan daha genç görünmenizi sağlamaya çalışacaktır. Ancak hiçbiri çene,ağız ve diş estetiğiniz üzerine bir etki yapamayacağı gibi, bu estetiğin size katacağı değişim kadar da etkili olamayacaktır.
Kullanılan herşey gibi dişlerimiz de eskiyecektir. Yediğiniz, içtiğiniz herşey dişlerinizi biraz daha yıpratmaktadır. Diş bakımınızı ne kadar düzgün yaparsanız yapın, yıllar öncesinde sahip olduğunuz can alıcı parlaklığa fırçalama metodları ile ulaşmanız mümkün olmayacaktır.
Kompozit bondingleme, porselen veneer ve kuronlar ile gülüşünüz tamamen ideal hale getirilebilir. Bu değişiklik etrafınızdaki insanların sizde sadece olumlu yönde bir değişiklik olduğunu fark edebileceği kadardır. Saçlarınızı değiştirdiğinizi, kilo verdiğinizi düşünürler ama dişlerdeki büyük değişikliği fark edemezler. Çünkü yapılan tedaviler sadece güzel değil aynı zaman da yüzünüzle tamamen uyumludur.
Yaş ilerledikçe karşılaşılan bir diğer problem de burun ucu ile çenenin birbirine yaklaşması yani yüzün alt 1/3 ‘ünün kısalmasıdır. Yüzün alt 1/3’ündeki yumuşak dokular, çene kemikleri ve dişler tarafından desteklenir. Dişlerinizi kapattığınızda (özellikle arka dişler) meydana gelen yükseklik bu destek için çok önemlidir. Yıllarla birlikte çene kemikleriniz incelir, dişleriniz aşınır ve bu mesafe kısalır. Bu hem artık yeterince iyi çiğneyememenize hem de gülümsemenizi belirleyen yumuşak dokuların sarkmasına, yeterince desteklenememesine sebep olur.
Dişlerdeki aşınma 40 yaş üstünde iyice belirginleşir ve çok yaygındır. Bir de diş sıkma ve gıcırdatma problemi varsa dişler hızla kısalır ve çoğu zamanda kırılır. Dişler çok kötü gözükür, fonksiyonlarını yerine getiremez ve bunlara ilave olarak çene ekleminde problemler oluşmaya başlar ve tüm bunlar kişiyi kırışık ve yaşlı gösterir.
Böyle bir problem oluştuysa çözüm çiğneyici yüzeyleri içine alan poselen onleyler ve ön bölgede porselen laminate veneer’lerdir. Bunlarla hem estetik sağlanır hem de dişlerin kısalması sonucu oluşan mesafe kaybı düzeltilerek yüzün alt 1/3 ü olması gereken boyuta getirilir.
2.CİNSİYET
Kadın ve erkek gülüşleri arasında önemli farklılıklar vardır. Bunlardan bazıları şunlardır;
KADIN;
Gülme çizgisi alt dudağı eğimli olarak izler.
Dişler daha yuvarlak ve bombelidir.
Ön orta ikid dişler diğerlerine göre daha iridir.
ERKEK;
Gülme çizgisi daha düzdür.
Düşler köyeli ve daha keskin düzlüklere sahiptir.
Ön dört diş arasında büyüklük farkı çok fazla yoktur.
3.DUDAKLAR
Gülüş estetiğinde önemli bir unsur da dudakların fizyolojisidir. Dudak kenarlarının sarkık veya aşağı meyilli olması gülümsemenin doğallığına kötü etki eden faktörlerdir. Dudakların estetik olarak düzeltilmesi mümkündür. Ancak burada dikkat edilmesi gereken konu, dudak estetiğinden önce ağız ve diş sağlığının, estetiğinin düzeltilmesi gerekliliğidir.
4. DİŞ ETLERİ
En güzel dişler bile sağlıklı ve düzgün şekilli dişetleriyle çerçevelenmemiş ise çekici görünemezler. Diş etlerinizde yapılan tedaviler ve küçük operasyonlar ile estetik olamayan diş etleri düzeltilebilir.
Diş etleriyle gülümseme: Gülümsediklerinde diş etleri fazla gözüken vakalarda herhangi bir estetik diş hekimliği işlemi yapılacak olsa da olmasa da yapılacak küçük bir operasyon ile diş eti fazlalıkları uzaklaştırılarak daha hoş bir gülümseme elde edilir.
Dişeti çekilmesi: Dişeti çekilmesi sonucu bazı dişler çok uzun gözükebilir, kök yüzeyleri açığa çıkmıştır. Bu durumda öncelikle dişeti tedavisi yapılarak bu açıklıklar yumuşak doku greftleri ile kapatılmalıdır.
Düzensiz dişeti sınırları: Dişleri çerçeveleyen dişetleri bazı dişlerde çok yukarda yada çok aşağıda olabilir. Estetik müdahele ile dişeti sınırları uygun hale getirilebilir.
Dişeti pigmentasyonu: Herhangi bir yaralanma sonucu ya da doğal olarak dişetlerinde farklı renkte bölgeler olabilir.
5. DİŞLERİN ŞEKLİ, SIRALANIŞI VE RENKLERİ
Estetik diş hekimliğindeki uygulamalar, dişlerin form ve renklerindeki problemlere göre çeşitlenir. Dişler arasında boşluklar varsa (diestama) Kompozit dolgular veya laminate veneerler ile bu boşluklar kolayca kapatılabilir.
Dişlerin rengi kötü ise:
Dişlerin renginin koyuluğu, uygulanacak işlemi belirleyecektir. Hafif renk bozulmaları beyazlatma uygulamaları ile giderilebilir. Daha ileri safhadaki renk değişimleri için ise kompozit veya porselen laminate veneer uygulamaları yapılır. İleri derecede tetrasiklin renkleşmesi olan vakalarda yapılacak işlem ilk önce beyazlatma daha sonra laminate veneer olmalıdır.
Çapraşmış dişler mevcutsa:
Öncelikle yapılması gereken ortodontik tedavidir. Eğer hasta ortodontik tedavi istemiyorsa laminate veneer uygulaması ile çapraşıklık giderilir.
Ön dişlerde aşınmalar ve uçlarında kırıklar var ise:
Bunlardan kurtulmanın en estetik ve uzun vadeli çözümü porselen laminate veneerlerdir. Hem dişleriniz dış etkenlere karşı korunmuş olur, hem de güzel bir gülüşe kavuşursunuz. Dişlerinizdeki kırıklar diş sıkma veya gıcırdatma probleminden kaynaklanıyorsa laminateler yapıldıktan sonra night guard denilen dişleri koruyucu plakların yapılması gerekmektedir.
Ön dişlerde çok sayıda renkleri kötü dolgular var ise:
Yapılabilecek en ucuz ve kolay tedavi kompozit dolguların yenilenmesidir. Fakat malzemenin yapısından kaynaklanan sınırlamalar vardır. Yani, güzel bir dolgu yapılsa da eğer çok fazla kahve, çay, sigara içiyorsanız dolgular bir iki senede renkleri emecektir. Porselen laminate veneerler ise uygulandıklarında hiçbir zaman boyayıcı ajanlardan etkilenmez ve lekelenmezler. Böyle vakalarda tercih edilebilir.
6.TEN RENGİ
Estetik diş hekimliği uygulamalarında, dizayn edilen gülüşün kişiyle tam olarak uyuşması çok önemlidir. Zira çok güzel hazırlanmış dişler bile bazen yüze bir şey katmaz tam tersi gözü rahatsız eder .Ten rengi de yapılacak uygulamanın renginin belirlenmesinde en önemli faktörlerden biridir. Koyu bir ten rengine sahip esmer kişilerde çok açık renkli, parlak ,dikkat çekici dişler uyumlu ve güzel bir gülüşü sağlayamazken, daha açık ten rengine sahip kişilerde bu dişler daha naturel durur ve gülüşün harmonisi sağlanır.
7.YÜZ ŞEKLİ
Doğal dişlerde yüz şekliyle dişlerin şekli arasında bir benzerlik bulunur. Yani oval bir yüze sahipseniz dişlerinizin formu oval ya da ovale çok yakındır. Bu uyumu yaptığımız estetik uygulamalarda da kullanarak doğal gülüşleri yakalayabiliriz.
Kimi zaman da bu uyumu bozarak kozmetik illüzyonları kullanırız. Kişinin yüzü onu rahatsız edecek kadar kare, yuvarlak ya da uzun olabilir. Böyle kişilerde gülüş dizayn edilirken bu rahatsızlığı göz önünde bulundurularak, dişlerin şeklini değiştirmek suretiyle yeni gülüşle birlikte yüz şeklindeki rahatsızlık da azaltılabilir.
Kaynak: Dt. Volkan KOÇ