İmplant nedir? Herkese yapılabilir mi?
Doğal dişler çürük, dişeti hastalığı, kaza vs. gibi nedenlerle kaybedilebilir. İmplant tedavisiyle bu dişsiz boşluklara kişinin kendine aitmiş gibi yeniden “”diş” yapılabilir. İmplant tedavisi çene gelişimini tamamlamış ve genel sağlık durumu iyi olan her hastada uygulanabilir. Çok nadir görülen bazı sağlık problemlerine sahip hastalar dışında iyi ağız hijyenine sahip, diğer dental problemleri giderilmiş hastalarda implant tedavisi 35 yıldır %98’e varan başarı oranıyla uygulanmaktadır. Ayrıca son yıllarda görüntüleme ve ileri cerrahi tekniklerin gelişmesi implant için yetersiz kemik kavramını neredeyse geçersiz kılmıştır.
Tedavi sırasında çok acı hisseder miyim? Seanslar ne kadar sürer?
İmplant operasyonu sırasında ve sonrasında hastanın duyduğu ağrının seviyesi, diş çekimi işleminde hissedilen ağrıyla eşittir yani hasta açısından gayet konforlu bir operasyondur. Normal bir vakada bir implantın yerleştirilme süresi de yaklaşık 20-30 dk.dır.
Diş implantlarının avantajları nelerdir?
Diş boşluklarına komşu dişlere zarar verilmeden sabit dişlerin yapılabilmesini sağlarlar. Rahat bir gülümseme ve estetik sağlarlar. İstenen gıdalar yenilebilir. Oynayan, takırtı ve ağrıya sebep olan takma dişler daha rahat ve emin kullanılabilir.
İmplantın diğer tedavilere göre avantajı nedir?
İmplant tedavisinin en önemli avantajı, komşu doğal dişlere zarar verilmemesidir. Bunun yanında kemik erimesini engellemesi, yapılan protezleri hastanın kendi dişi gibi hissetmesi, genellikle çok basit ve kısa süren bir operasyonla işlemin tamamlanması da diğer önemli avantajları arasındadır. Ayrıca dental implantlar, doğal gülüşünüzü de geri kazanmaya yardımcı olurlar. Açıktır ki, güzel bir gülümseme özgüven, canlılık ve gençlik sunar.
Yurtdışına göre Türkiye’de implant tedavisi yaptırmanın avantajları nelerdir? Daha ucuz mudur?
Türkiye zengin kültürel mirası, doğal ve tarihi güzellikleri, eşsiz sahilleri ve kolay ulaşım olanaklarıyla her yıl dünyanın her yerinden gelen milyonlarca misafiri ağırlamaktadır. Ayrıca Bergama Krallığı bünyesinde kurulan ve dünyanın ilk tıp merkezi olarak kabul edilen Asklepion’dan beri Anadolu toprakları tıp bilimi açısından her zaman önemli bir coğrafya olmuştur. Günümüzde de modern hastaneleri, gelişmiş imkanları, alanlarında uzmanlaşmış olan deneyimli hekimleri gibi pek çok imkanıyla, özellikle kardiyolojik hastalıklar, organ nakli ve dental implant gibi alanlarda üstün kalitede hizmet veren bir ülkedir. Tıbbın her alanında görülen bu avantajlar diş hekimliği alanında da üst düzeyde görülmekte ve sadece İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde değil; İzmir, Antalya gibi şehirlerde de bu imkanlara kolaylıkla ulaşılabilmektedir. Bu şehirlerde bulunan havaalanlarına çeşitli havayolu şirketlerinin düzenlediği direk uçuşlar sayesinde birkaç saat içerisinde ulaşım mümkün olmaktadır. Ayrıca, Türkiye’deki dental kliniklerde hizmet veren tüm hekimler ve resepsiyonistlerin iyi derecede İngilizce biliyor olmaları da, önemli bir avantajdır. Hastalar tüm rahatsızlıklarını veya isteklerini direk hekimine aktarabilmekte ve hekimiyle kolayca anlaşabilmektedir.
Bunun yanında Türkiye’de, en kaliteli dental implant markalarını Avrupa’daki fiyatların üçte birine yaptırabilirsiniz dolayısıyla dünya standartlarına göre oldukça üstün olan böyle bir hizmeti çok ucuza almış olursunuz. Hem dünyaca ünlü ve ödüllü otellerde konaklayarak şahane bir tatil yapıp, hem de üstün kalitede ve oldukça ucuza implant tedavisi yaptırmak için, en iyi seçenek Türkiye’dir.
İmplant tedavisi yaptıracağım kliniği ve diş hekimini neye göre seçmeliyim?
Öncelikle, seçeceğiniz hekimin alanında uzman olması, örneğin, dental implant tedavisi için hekimin Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi veya Periodontoloji uzmanı olmasına dikkat etmeniz gerekmektedir. Kendini geliştirmiş ve tecrübeli bir hekimin yanı sıra, çalıştığı dental kliniğin de kurumsal bir yapıda olması önemlidir. Klinikteki diğer personelin de alanında başarılı olması, en doğru tedaviyi almanıza katkı sağlayacaktır. Tedavilerin sonrasında ortaya çıkabilecek olası komplikasyonlar veya rahatsızlıklarınızı, sizi mağdur etmeden kolayca gidermeye çalışan bir klinik seçimi elbette doğru tercih olacaktır. Bunun yanında kliniğin kolay ulaşılabilir bir lokasyonda olması ve size uygun saatlere randevu verebilecek şekilde esnek çalışma saatlerine sahip olması da bir diğer etkendir. Elbette güleryüzlü, anlayışlı, sağlıklı ikili ilişkiler kurabilen ve beklentilerinizi anlayarak bunları karşılamak için elinden geleni yapmaya çalışan bir diş hekimi ve dental personel, korkularınızı da yenmeye yardımcı olacak ve alacağınız hizmetin kalitesini de yükseltecektir.
Her anne ve baba; çocuğunu 6 veya 7 yaşına geldiğinde ortodonti uzmanına göstermelidir.
Bunun dışında;
Çocuğunuz ağzından nefes alıyorsa ve geniz eti problemi varsa
Uzun süre emzik kullanmışsa
Parmak emme alışkanlığı varsa
Dudak-damak yarığı problemi varsa
Diş eksikliği tespit edilmişse veya çenesine sert bir darbe almışsa
Anne veya baba tarafında alt veya üst çenesi çok ileride/önde ise
Halk arasında dişleklik diye tabir edilen durum gözleniyorsa (çünkü üst ön dişleri çok fırlak olan çocuklar düştüğünde ön dişlerinin kırılma olasılığı çok fazladır.)
Herhangi bir nedenden ötürü erken süt dişi çekimi yapılmışsa
Dişlerde çapraşıklık olduğu düşünülen her çocuk mutlaka ortodonti uzmanına muayeneye götürülmelidir.
Operasyon sırasında ve sonrasında bir rahatsızlığım olacak mı?
Operasyon lokal anestezi ile hiçbir ağrı ve rahatsızlık duyulmadan yapılabilmektedir. Operasyondan sonra herhangi bir diş çekiminden sonra da duyulabilecek hafif bir ağrı veya nadiren şiş olabilir. Bu durum, ağrı kesicilerle giderilebilir.Her anne ve baba; çocuğunu 6 veya 7 yaşına geldiğinde ortodonti uzmanına göstermelidir.
Bunun dışında;
Çocuğunuz ağzından nefes alıyorsa ve geniz eti problemi varsa
Uzun süre emzik kullanmışsa
Parmak emme alışkanlığı varsa
Dudak-damak yarığı problemi varsa
Diş eksikliği tespit edilmişse veya çenesine sert bir darbe almışsa
Anne veya baba tarafında alt veya üst çenesi çok ileride/önde ise
Halk arasında dişleklik diye tabir edilen durum gözleniyorsa (çünkü üst ön dişleri çok fırlak olan çocuklar düştüğünde ön dişlerinin kırılma olasılığı çok fazladır.)
Herhangi bir nedenden ötürü erken süt dişi çekimi yapılmışsa
Dişlerde çapraşıklık olduğu düşünülen her çocuk mutlaka ortodonti uzmanına muayeneye götürülmelidir.
Diş implantı kemik erimesine sebep olur mu?
Uygun şartlar altında, yüksek kaliteli titanyumdan yapılan implantlar doku dostu materyallerdir ve hassas bir cerrahiyle uygun şekilde yerleştirildiklerinde kansere neden olmaları söz konusu değildir.
Diş Hekimi Fobisi olan insanların implant tedavileri nasıl gerçekleştiriliyor?
Bu tarz hastalarda hastayla iletişim kurup rahatlatarak tedavi yapmak esastır ancak bunun başarılı olmadığı ileri durumlarda sedasyon altında ya da genel anesteziyle hastanın rahat bir şekilde ve güvenle tedavisi sağlanır.
Hangi durumlarda implant yapılmaz?
Baş ve boyun bölgesine radyoterapi görmüş hastalar, büyüme ve gelişimini tamamlamamış genç bireyler, implant başarısını düşürdüğünden; sigara kullanımı çok fazla olan bireyler implant için uygun aday değillerdir. Diyabet, yüksek tansiyon, hemofili ve otoimmun hastalık gibi sistemik hastalıkları bulunan, bifosfonat, kortikosteroid veya immun sistemi baskılayıcı ilaç kullanan bireylerin sağlık durumları doktorlarıyla konsültasyon yapılarak uygun şartlar oluşturulabilirse; implant uygulanabilmektedir.
Diş implantlarında sayı limiti var mıdır?
Tek diş eksikliklerinde bir implant bir diş yerine kullanılır. Ancak çoklu diş eksikliklerinde bölgenin durumuna göre implant sayısı tercih edilir. Her dişin yerine bir implant kullanılabileceği gibi ,örneğin dört diş eksik olan bir bölgede iki implant yerleştirilerek arasına köprü şeklinde bir restorasyon yapılabilir. Tam diş eksikliklerinde her çene için 4-8 arası implant kullanarak sabit protezler yapmak mümkündür.
İmplantların bakımı nasıl yapılmalıdır?
İmplantlarımızda en az dişlerimiz kadar bakım istemektedir. Günde en az iki kez iki dakikadan kısa olmamak kaydıyla fırçalanmalı. Diş ipi veya ara yüz fırçalarıyla komşu dişler ya da implantlarla olan ara yüzeyler temizlenmelidir. Gargaralar ve ağız suları da temizliğe destek olarak kullanılabilir
İmplant Tedavisi sonrası günlük yaşama ne kadar sürede dönülür?
İmplant tedavisi günümüz şartlarında artık oldukça sık ve rahat uygulanan bir tedavidir. Bu nedenle hekiminizin tavsiyelerine uyup verilen ilaçları düzenli kullanırsanız, aynı gün günlük yaşantınıza devam edebilirsiniz. Elbette burada işlemin boyutu da bu durumu belirler. Tek bir implant yapılması ile bütün dişlerinizin implant yapılması arasında süreç olarak fark olacaktır. Yine de en yoğun cerrahi işlemlerde bile eğer sürekli konuşma gerektiren bir işiniz yoksa ertesi gün günlük yaşantınıza devam edebilirsiniz.
Diş çekimi ve implant aynı gün yapılabilir mi?
Çekilen dişin ve onu çevreleyen kemiğin durumu bu konuda belirleyicidir. Eğer çekim sonrası yeterli kemik kalmışsa ve çevre dokularda enfeksiyon ya da kist tarzı bir oluşum yoksa aynı seansta implant yerleştirilebilir.
İmplant Tedavisi ne kadar sürer?
Ağız içi duruma bağlı olarak değişen bir süreç söz konusudur. Bazı durumlarda implantın yerleştirildiği gün üzerine diş konarak yükleme yapılabileceği gibi, kemik ekleme ya da sinüs kaldırma gibi ekstra cerrahi gereken durumlarda 6 ayı bulabilir. Ortalama süre 3 ay olarak değerlendirilir.
Diş İmplantı uygulaması için yaş sınırı var mıdır?
İmplant yapımı ortalama kemik gelişim yaşı sınırı kabul edilen 18 yaşında başlayabilir. Kullanılan bazı ilaçlar ve bazı kronik rahatsızlıklar dışında implant yapımı için bir üst yaş sınırı yoktur.
Diş implantı kansere sebep olur mu?
Uygun şartlar altında, yüksek kaliteli titanyumdan yapılan implantlar doku dostu materyallerdir ve hassas bir cerrahiyle uygun şekilde yerleştirildiklerinde kansere neden olmaları söz konusu değildir
Diş implantı nasıl çıkarılır?
İmplantlar aynı diş çekimi gibi lokal anestezi altında, minimal kemik dokusu kaldıran özel malzemeler kullanılarak, hastaya hiçbir sıkıntı vermeden çıkartılabilir. Aynı yerleştirilmesinde olduğu gibi tek seansta yapılabilir. Kemiğin durumuna göre yeniden implant hemen yerleştirilebileceği gibi iyileşme beklendikten sonra da yerleştirilmesi gerekebilir.
Porselen Laminalar (yaprak porselenler) ne demektir?
Dişlerin ön yüzlerine yapışan çok ince porselen yapılardır. Porselen laminalar ile dişlerin arasındaki boşluklar kapatılabilir, boyları uzatılıp yeniden şekil verilebilir, kırık çatlak, kötü formlu ve ileri derecede renklenmiş dişler güzel bir görünüme kavuşturulabilir ayrıca diş rengini beğenmeyen kalıcı beyazlık isteyenlerde, gülüşünü beğenmeyen hastalarda gülüş tasarımı amacıyla, antibiyotik nedeni ile renklenmiş dişlerde, hafif çarpık dişlerin düzeltilmesinde, ortodonti tedavisi gerektiren, ileri derecede olmamak kaydıyla bir çok çapraşıklık bir kaç seans da düzeltilebilir.
Ayrık dişlerinin düzeltilmesinde ve uygulanan bazı durumlarda porselen kaplamalara alternatif olan bir yöntemdir. Hastalarımız dişin sadece ön yüzeyine laboratuarda hazırlanan yaprak porselenin diş hekimi tarafından yapıştırılması ile parlak düzgün ve doğal gülüşlere sahip olabilir.
Dişlerim ne kadar beyazlar?
Doğal dişlerinizin her biri farkı renk tonundadır. Beyazlatmada amaç kişisel doğal beyazlığı yakalamaktır. Kullanılan materyaller sayesinde ilk seanstan itibaren hissedilir şeklinde diş renginde açılma gözlenir. Günümüzde mükemmel sonuçlar alınabilecek teknikler gelişmiştir. Tedavinin başlangıcından itibaren hasta, artan konforuyla sosyal hayatına devam edebilir.
Yurtdışına göre Türkiye’de gülüş dizaynı yaptırmanın avantajları nelerdir? Daha ucuz mudur?
Türkiye zengin kültürel mirası, doğal ve tarihi güzellikleri, eşsiz sahilleri ve kolay ulaşım olanaklarıyla her yıl dünyanın her yerinden gelen milyonlarca misafiri ağırlamaktadır. Ülkemizde; gelişmiş imkanları, alanlarında uzmanlaşmış olan deneyimli hekimleri gibi pek çok imkanıyla gülüş dizaynı, dental implant gibi alanlarda üstün kalitede hizmet verilmektedir. İyi derecede İngilizce ve Arapça bilen ekipler bu konuda önemli bir avantajdır. Böylelikle hastalar tüm rahatsızlıklarını veya isteklerini direkt hekimine aktarabilmekte ve hekimiyle kolayca anlaşabilmektedir. Hem dünyaca ünlü ve ödüllü otellerde konaklayarak şahane bir tatil yapmak hem de üstün kalitede ve oldukça uygun fiyatlarla gülüş dizaynı ve implant tedavisi yaptırmak mümkündür.
Diş kaplama; dişlerin belli maddeler ve köprüler ile kaplanılmasına denilmektedir. Bu işlem;
fonksiyonel ya da estetik amaçlı yapılır. Estetik amaçlı yapılmadığı durumlarda; diş çürükleri, kırılmış
diş dolgusu, diş çekilmeleri ve ağızdaki boşlukların tedavi edilmesi ve kısacası diş düzeltme ile alakalı
birçok işlemde kullanılabilir. Koruyucu diş hekimliğinin en önemli yapı taşlarından olan diş
kaplamaları; fonksiyonel amaçlı yapıldığı durumlarda; bir diş eksikliği varsa bu bölge implantlarla
tedavi edilemiyorsa, sağdaki ve soldaki dişler belli prensipler dahilinde küçültülür ve köprü işlemi
yapılır. Bu bir kaplama işlemidir. Eğer dişlerde çok bir madde kaybı ya da bayağı büyük kırılar ve
aşınmalar varsa yine dişlerin fonksiyonunu korumak ve sağlamlaştırmak amacıyla yine ölçüleri
alınarak, kaplanılabilir. Bu kaplama işlemleri, bahsettiğimiz gibi estetik amaçlı da yapılabilmektedir.
Dişlerde aşırı dereceli renk bozukluğu ya formlarında ciddi problemler varsa bu durumda da kaplama
yapılabilir. Bu durumda da vakaya göre farklı teknikler uygulanmaktadır.
Diş kaplama çeşitleri nelerdir?
Diş kaplama işlemlerinde uygulanan yöntemler, vakaya göre farklılık göstermektedir. Diş hekimi
uygun olabilecek teknikleri söyledikten sonra, hasta da bu anlamda seçimini yapabilir. Burada önemli
olan; hastaya tüm kaplama tekniklerinin detaylı bir şekilde anlatılarak, hastanın bilgilendirilmesidir.
– Porselen laminate veneer
– Empress (full porselen) kaplama
– Zirkonyum kaplama
– Metal destekli kaplama
Nasıl uygulanır?
Diş kaplama yöntemleri, gerekli analizlerin yapılmasından sonra hastaya en uygun yöntem
araştırılarak diş hekimi tarafından karar verilir. Şuanda en çok uygulanan diş kaplama teknikleri; metal
destekli, zirkonyum, metal desteksiz ve empress kaplamalardır. Kaplama diş hazırlıklarından en
önemli nokta; hastanın şikayetlerinin hekimi tarafından dikkatlice dinlenilerek kaplama yönteminin
yapılmasıdır. Bundan sonraki aşamada ise diş yapısı baz alınarak uygun kaplama çeşidi seçilir ve
alanında uzman diş hekimi tarafından uygulanmasıdır. Diş kaplama işlemi uygulanırken, öncelikle diş
hekimi tarafından dişin tamamı ya da gerekli bölümü için ölçüler alınır. Bu ölçülere göre; metal
destekli porselen, zirkonyum, metal desteksiz porselen gibi maddelerden çalışmalar yapılır. Diş
kaplama işlemi, 2-4 seansta yapılmaktadır. Tedavide ilk olarak dişler küçültülür ve ölçüler alındıktan
sonra provalar yapılır. Diş kaplamasından sonra dişlerde bir süre sıcak ve soğuğa karşı hassasiyet
durumu yaşanabilir. Bu durum normaldir, kısa zamanda geçecektir.
Diş çekimi, bir diş hekimi veya ağız cerrahı tarafından lokal, genel, intravenöz anestezi veya bir kombinasyonu ile nispeten hızlı gerçekleştirilen bir ayakta tedavi prosedürü olarak yapılan, dişin kemikteki soket denilen yuvasından cerrahi müdahale ile çıkarılması işlemine verilen isimdir.
Basit diş çekimi ise hasta lokal anestezi etkisi altındayken ağız içinde görünen dişlerin çekiminde kullanılan tekniğe verilen isimdir.
Diş Neden Çekilir?
Yetişkin bireylerde bazı durumlarda dişlerin çekilmesi gerekli olabilir. Her ne kadar süt dişlerinin çocuklukta yerini alan yetişkin dişlerinin ömür boyunca kullanılması ideal olsa bile, birden fazla nedenden dolayı diş çekimi gerekebilir.
Bu nedenler arasında en yaygını dişlerin travma ya da çürüme nedeniyle tamir olamayacak kadar hasar görmüş olmasıdır.
Bunun yanı sıra diş hekimleri, özellikle çeneye tam anlamıyla sığmayan çok sayıda dişin bulunduğu ortodonti tedavisi gerektiren vakalarda ağız içinde ön hazırlık için diş çekimini uygun görebilir.
Yine benzer durumlarda diş etinin üzerine çıkmamış dişler, ya da 20’lik yaş dişleri için gömülü diş çekimi müdahalesi gerçekleştirilebilir.
Eğer diş çürümesi veya hasarı diş içinde bulunan sinirler ve kan damarlarından meydana gelen çekirdek olan diş pulpasına kadar yayıldıysa, ağızdaki bakteriler buraya girerek enfeksiyona neden olabilir.
Bu genellikle kök kanal tedavisi ile düzeltilebilir, ancak enfeksiyon çok şiddetli ise ve antibiyotikler veya kanal tedavisi yeterli gelmezse enfeksiyonun yayılmasını önlemek için diş çekimi gerekebilir.
Benzer bir durumda kemoterapi veya organ nakli için kullanılan ilaçlar başka bir tıbbi komplikasyondan ötürü bağışıklık sistemi risk altında ise dişte enfeksiyon riski bile dişi çekmek için yeterli sebep olabilir.
Periodontal (Diş eti) Hastalığı. Eğer dişleri çevreleyen ve destekleyen doku ve kemiklerin enfeksiyonu olan periodontal hastalık, yani diş eti hastalığı nedeniyle dişler gevşediyse bir tane veya birden fazla dişi çekmek gerekebilir.
Diş Çekimi Öncesi
Diş çekimi prosedürünün kendisi genellikle çok güvenli bir tıbbi uygulama olmasına rağmen, prosedür nedeniyle dolaşım sistemine zararlı bakterilerin girmesine yol açabilir. Aynı zamanda diş eti dokusu da enfeksiyon riski altındadır.
Eğer başka bir tıbbi nedenden dolayı ağır bir enfeksiyon geliştirme riski yüksekse diş çekimi öncesi ve sonrasında antibiyotik kullanımı gerekli olacaktır.
Bu sebeple bir diş çekiminden önce diş hekimiyle tam tıbbi geçmişi paylaşılmalıdır. Düzenli kullanılan ilaçlar ve takviyelerin yanı sıra, hasarlı ya da yapay kalp kapakçığı, konjenital kalp kusuru, bozulmuş bağışıklık sistemi, karaciğer hastalığı (siroz), örneğin kalça protezi gibi yapay eklemler, bakteriyel endokardit gibi durumlar mutlaka diş hekimine bildirilmelidir.
Nasıl Uygulanır?
Diş Çekimi Nasıl Yapılır?
Diş çekimi diş hekimleri ile cerrahi yapmak için özel eğitim almış diş hekimleri olan ağız cerrahları diş çekimi yapabilirler. Diş çekilmeden önce diş hekimi hastaya dişin alınacağı bölgeyi uyuşturmak için bir lokal anestezi enjeksiyonu verecektir. Bazı vakalarda, özellikle gömülü yirmilik yaş dişi çekiminde diş hekimi daha güçlü bir genel anestezi kullanabilir. Bu genel anestezi ağrıyı önleyecek ve prosedür boyunca bireyi uyutacaktır.
Diş hekimi dişi kaplayan diş eti ve kemik dokusunu kesecektir. Daha sonra forseps kullanarak dişi kavrayacaktır ve dişi yerinde normalde sabit tutan çene kemiği ile bağlarından gevşetmek için hafifçe ileri geri oynatacaktır. Bazı vakalarda zor çekilen bir diş çok parçalı bir halde çıkarılabilir.
Diş çekimi sonrası kanama doğal ve gereklidir. Genellikle dişten geride kalan oyukta bir kan pıhtısı oluşur. Diş hekimi diş oyuğuna bir gazlı bez yerleştirir ve kanamayı durdurmaya yardımcı olmak için hastaya ısırmasını söyler. Bazı vakalarda diş hekimi çekim bölgesindeki diş etinin kenarlarının düzgün kapanması için kendi kendine çözülebilen bir kaç dikiş atabilir.
Bazen, soketteki kan pıhtısı gevşeyerek düşer ve oyuktaki kemiği açığa çıkarır. Bu acı verici ve riskli bir durumdur. Bu septik (mikroplu) soket adı verilen duruma aynı zamanda kuru soket adı da verilir. İyileşmenin başlaması için kan pıhtısının oluşması gerekli olduğundan, diş hekimi buna yardımcı olmak üzere antiseptik veya antibiyotik içeren bir ağrı kesici bir macunu birkaç günlüğüne sokete yerleştirebilir.
Diş Çekimi Sonrası
Bir diş çekildikten sonra diş hekimi bireyi iyileşmesi için eve gönderir. İyileşme süreci genellikle birkaç gün devam eder. Bu süreç dahilinde hissedilebilecek herhangi bir rahatsızlığı en az seviyeye indirmek, enfeksiyon riskini azaltmak ve iyileşmeyi hızlandırmak için atılabilecek bir kaç adım mevcuttur.
Öncelikle ağrı kesiciler mutlaka reçete edildiği şekilde kullanılmalıdır. Hem kanamayı azaltmak, hem de diş soketinde bir pıhtı oluşmasını sağlamak için diş hekimi tarafından yerleştirilen gazlı bezi tam üzerinden sıkıca ama nazikçe ısırmak gereklidir. Gazlı bezleri kanı iyice ve bütünüyle emmeden önce değiştirmek gereklidir. Diğer durumlarda gazlı bez pedini diş çekildikten üç ila dört saat sonra orada tutmak gereklidir.
Bölgede şişmeyi önlemek için diş çekimi işleminden hemen sonra etkilenen bölgeye bir buz torbası uygulamak faydalı olacaktır. Bu torba bir seferde 10 dakika boyunca uygulanmalıdır.
Diş çekiminden sonra en az 24 saat dinlenmek ve sonraki bir iki gün boyunca gerçekleştirilecek faaliyetleri sınırlamak gereklidir. Yine diş çekiminden sonraki 24 saat süresince sokette oluşan pıhtıyı yerinden oynatmamak için bu bölgeyi suyla kuvvetli bir şekilde durulamaktan veya tükürmekten kaçınmak gereklidir. 24 saat sonrasında ise yarım çay kaşığı tuz ile bir bardak ılık suyu birbirine karıştırarak ağız yıkanabilir.
Diş çekiminden sonra çorba, patates püresi, yoğurt, puding veya elma püresi gibi besinler tüketilmelidir. Diş çekilen bölge iyileştikçe yavaş yavaş katı yiyeceklere geçilmelidir. İlk 24 saat süresince pipet kullanılmamalıdır. İyileşmeyi hızlandırmak için iyileşme süreci boyunca sigara içilmemelidir.
Yatarken yastıkla baş desteklenmeli ve yukarıda tutulmalıdır. Düz uzanmak kanama sürecini uzatabilir.
Dişlerin ve dilin fırçalamasının yanı sıra diş ipi kullanımı da, diş çekilen alandan uzak durarak devam ettirilmelidir. Bunu yapmak enfeksiyonun önlenmesine yardımcı olacaktır.
Diş çekimi sonrası ağrı, anestezinin etkisinin geçmesi ile birlikte hissedilebilir, bu durum normaldir. Bir diş çekildikten sonra 24 saat boyunca biraz şişlik ve hafif kanama beklenebilir.
Bununla birlikte, diş çekildikten sonra dört saatten fazla bir süre boyunca kanama veya şiddetli ağrı devam ediyorsa tekrar diş hekimi aranmalı ve durum bildirilmelidir.
Bunun yanı sıra ateş ve titreme dahil olmak üzere enfeksiyon belirtileri, bulantı veya kusma, etkilenen bölgeden kızarıklık, şişme veya aşırı akıntı, öksürük, nefes darlığı, veya göğüs ağrısı şikayeti olursa yine diş hekimine başvurmak gereklidir.
Diş Çekimi Sonrası İyileşme
Diş çekimi sonrasın ilk iyileşme süresi genellikle bir ila iki hafta sürer. Bu süreçte açılan oyuk içinde yeni kemik ve diş eti dokusu büyür. Bununla birlikte, zamanla, bir dişin (veya dişlerin) eksik olması, kalan dişlerin değişmesine neden olabilir, ısırmayı etkileyebilir ve çiğnemeyi zorlaştırabilir. Bu nedenle diş hekimi eksik dişi veya dişleri implant, sabit köprü veya takma dişle desteklemeyi önerebilir.